MİLLİ VARLIĞIMIZIN TEMELİ DİL

Türk milliyetçiliği özgürlüğün birliğin müdafaa ve milletinin ilerlemesi ve yükselmesini amaçlayan siyasi bir görüştür. Türkiye’de milliyetçilik 1903 yılında Yusuf Akçura tarafından yazılan makalenin yazılması ile başlamıştır. Türk milliyetçiliği sadece Türkiye Türklerindir değil dünyadaki tüm Türk haklarını kapsamaktadır.

Türk milliyetçiliğinin ideolojisi Turancılık, Türkçülük, Atatürkçülük ve benzeri konulardır. Türk dilleri Doğu, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya’da konuşulan Türk Dili dil ailesine sonradan katılmış bir dildir. Türk dilinin tarihte en eski yazıyı 7.yüzyıla ait Çoyren yazıtıdır.

Günümüz de en çok konuşulan Türk Dili, Türkçedir ardından Azerice, Özbekçe, Uygurca, Kazakça, Türkmence gelmektedir. Türk dillerini başka dillerden farklı kılan en önemli özelliği konuşucuların göçebe yaşamışlığıdır ve bu dillerin sürekli birbirlerinden etkilenmiş olmasıdır. Milliyetçilik ideolojisi içerisinde dilin önemli bir yere sahip olduğunu görmekteyiz. Çünkü ulus devlet oluşumunda milli bütünlüğün sağlaması ve ortak değerlerin oluşturulmasında dil önemli bir konuma sahiptir.

Dil en önemli iletişim aracıdır. Dil olmadan anlaşamayız bir şeyler yapamayız dil olmazsa toplum ve birey olamayız. Dillerimizi koruyamazsak ulusal kimliğimizi, milli değerlerimizi, kültürümüzü, dinimizi kaybedebiliriz. Ulusal dilini korumayan toplumlar ülkesine ciddi zararlar verir. Ulusal dile karşı en duyarlı olması gerekenler milletçilerdir. Türk milliyetçileri de Türk Dili ve Türk dillerinin koruma sorumluluğuna sahiptir. Türk Milliyetçisi bir kişi ideolojik olarak tutarlılık koşulu gereği kendi milletinin ortak dilini kullanmak korumak ve geliştirmek zorundadır. Yusuf Has Hacip’in dediği gibi dilimizce yazmalı ve konuşmalıyız. Vatanımız nasıl Türkiye ise dilimiz de Türkçedir. Türkçe bizim kutsal vatanımızdır. Türk demek Türkçe demektir. Ne mutlu Türk’üm diyene!

BEKİR ALPEREN KARAKAŞ